- çok sert
- авыздан ут чәчү
Türkçe-Tatarca sözlük. 2013.
Türkçe-Tatarca sözlük. 2013.
tatlı sert — sf. Ne çok sert ne çok yumuşak (söz, davranış) … Çağatay Osmanlı Sözlük
dik dik bakmak — çok sert bir biçimde, sert sert, öfkeli öfkeli bakmak Hiçbir şey söylemeden dik dik baktı. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
bora gibi — çok sert, öfkeli, şiddetli … Çağatay Osmanlı Sözlük
kösele gibi — çok sert, çiğnenmesi güç, koparılamaz Kösele gibi et … Çağatay Osmanlı Sözlük
kerpiç gibi — çok sert ve kuru … Çağatay Osmanlı Sözlük
UKAM — Çok sert. Pek şiddetli … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
taş gibi — 1) çok sert, çok katı 2) çok sağlam 3) hareketsiz Ben olduğum yerde taş gibi donup kaldım. R. N. Güntekin 4) vücudu diri, taze (kadın) … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağı gibi — 1) acı veren, çok etkileyen 2) çok sert, keskin … Çağatay Osmanlı Sözlük
kırıp geçirmek — 1) yakıp yıkarak, öldürerek, baskı veya etki yaparak büyük zarar vermek Pakize nin kırıp geçirdiği bir şeyi görmekten hasıl olacak tesiri temaşaya gelen çocuklara... H. Z. Uşaklıgil 2) çok sert davranarak darıltmak Adamın her akşam yarım kiloyu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
şimşir — is., bit. b., Far. şemşīr 1) Şimşirgillerden, yaprakları her mevsimde yeşil kalan, taşlık, çorak bölgelerde kendiliğinden yetişen veya bahçelerde süs bitkisi olarak yetiştirilen, odunu sarımsı renkli ve çok sert olan bir ağaççık (Buxus… … Çağatay Osmanlı Sözlük
boğada — is., esk., İt. bucata 1) Küllü veya sodalı su ile çamaşır yıkama 2) Yıkanmak üzere hazırlanmış çamaşırın üzerine sıcak kül suyu süzme işi Karına söyle, boğadayı çok sert yapmasın, çamaşırları çürütür. H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük